MHP’liler açıkladı: ’24 saatlik’ mitingin perde arkası
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların faturası her geçen gün artarken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa Türkiye hızla devreye girmeli” dedi. Açıklamada, “Gazze’yi koruma ve koruma misyonunu üstlenmek ecdadımızın mirasıdır” dikkat çekti.
Bahçeli’nin bu açıklamaları iç ve dış kamuoyunda “Türkiye Filistin’e asker gönderecek mi?” sorularını gündeme getirirken, Cumhuriyet gazetesinin MHP kaynaklarından edindiği bilgiye göre Bahçeli’nin sözlerinin perde arkasında “Türkiye Filistin’e asker gönderecek mi?” Filistin’de Türkiye’nin öncülüğünde garantörlük yapıyoruz.” Uyuduğu belirtildi.
Geçtiğimiz gün Kahire’de yapılan toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İsrail-Filistin sorununda yeni bir garanti mekanizması getirilmesini önererek “Türkiye rol oynamaya hazırdır” sözlerini hatırlatan MHP kaynakları, bu mekanizmanın İsrail-Filistin yönetimi altında kurulacağını söyledi. İsrail-Filistin sorununda Türkiye’nin liderliği. Garantörlük konusunda Kıbrıs örneğini veriyor.
‘TEMEL 1917’
MHP kaynakları 1974 Kıbrıs Barış Harekatı öncesi dönemi örnek verdi. Heyet, Kıbrıs’taki sorunlara ilişkin olarak İngiltere, Türkiye ve Yunanistan devletleri ile Kıbrıs’taki Rumlar ve Türkler arasında 11 Şubat 1959’da imzalanan Zürih Antlaşması’nın “Kıbrıs halkının statüsünü bir devlet olarak belirlediğini” hatırlattı. bağımsız devlet”. Bu anlaşmayı takip eden 19 Şubat 1959’da imzalanan ve 19 Ağustos 1960’ta bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kuran Londra Antlaşması’nı da örnek olarak gösterdiler. Filistin’de “taraflar arasında anlaşmalar imzalanabilir” diyor. Bölgedeki barış sürecini yönetmek için Türkiye’nin liderliği ve Türk askeri görevlendirilebilir.”
“Kıbrıs’taki Türk varlığından dolayı Türkiye’nin o dönemde öncü olduğunu, Filistin’de ise durumun farklı olduğunu hatırlatarak” konusunda şu değerlendirme yapılıyor:
“Filistin, 1516’dan 1917’ye kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında kalan bir yerdir. 2 Kasım 1917’de yayınlanan Balfour Deklarasyonu’nun ardından 1920’de İngiliz mandasına giren bir topraktır. Kıbrıs örneğinde olduğu gibi Türkiye’nin destek tarihleri 1917 yılına kadar bölgede Türk hakimiyeti vardı. Yani burası Türkiye’nin yabancı olduğu bir toprak değil, genel lider Bahçeli’nin deyimiyle ‘atalarımızın mirası’. Eğer Türkiye o topraklara ‘yabancı’ ise şu soruları sormamız gerekiyor: “ABD, İngiltere, Fransa gibi uluslararası toplumlar çok mu yakın? Peki bu devletlerin Ortadoğu’daki hedefleri neler? Uluslararası toplum masum sivillerin ölümleri konusunda neden bu kadar sessiz? Bu nedenle kurulacak garanti mekanizmasının Türkiye’nin öncülüğünde olması gerekiyor. Çünkü o topraklar Türk idaresinde ‘huzur ve güvenlik’ içindedir. Türkiye’nin bölgede öncü rol üstlenmesi zorunludur.”
MHP kaynakları da İsrail’in ABD’nin desteğiyle “yeni bir Ortadoğu yaratmak istediğini” belirterek, bu durumda bir sonraki adımın “Türkiye” olacağını da belirtiyor.
‘SINIRDA İSRAİL TEHDİDİ’
Filistin’in Türkiye’nin Doğu Akdeniz sınırına yakın bir coğrafya olduğunu hatırlatan MHP kaynakları, “İsrail bu coğrafyayı ABD ile birlikte değiştirmek istiyor. Bu, Türkiye’nin Suriye üzerinden hedef olduğu anlamına geliyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör operasyonları var. ABD’nin o bölgede PYD, YPG gibi terör örgütlerini koruduğu herkes tarafından biliniyor. Aynı zamanda Suriye’nin kuzeyindeki PYD ve YPG gibi terör örgütlerinin İsrail’le ‘birleşmesine’ yol açacak ve bu da Türkiye’nin birincil güvenliğini tehdit edecektir. Böyle bir durumda Türkiye Cumhuriyeti olarak buna asla izin vermeyeceğiz.”
‘SESSİZ KALDILAR’
MHP kaynakları, Gazze’de işlenen insanlığa karşı suç konusunda “Uluslararası toplum sessiz kalmayı tercih ediyor” dedi. Kimse akan kanı durdurma sorumluluğunu üstlenmiyor. “Sadece izliyor” dedi. (HABER MERKEZİ)